29 Nisan 2009 Çarşamba

Ümmü Cafer İle İki Kör Arasında Geçen Hadise

İki kör, Ümmü Cafer'in yolunun üzerine otururlar. Ümmü Cafer keremi,
cömertliği ile bilinen bir kadındı. Amalardan biri ile evli ve çoluk-
çocuk
sahibi, digeri ise bekar.

Çoluk - çocuk sahibi olan kör, şöyle dua eder:

- "Ey Allah'ım! Bana çok geniş olan fazlı kereminden rızıklar ihsan
et."
Bekar olan ise, şöyle dua eder:

- "Ey Allah'ım! Ümmü Cafer'in fazlından bana rızık ver."

Ümmü Cafer, rızkı Allah'tan isteyene her gün iki dirhem gönderir.
Kendi fazl
u kereminden rızık isteyene ise, iki pide, bir de içine on dinar
koymuş
olduğu pişmiş tavuk verir. Bunu istemeyen kör, diğerine:

- "Bu iki pide ve tavuğu al, bana iki dirhemi ver" der.

Diğeri de buna razı olur. İki dirhemi verir. İki pide ve pişmiş tavuğu
alır.

Bu hal böylece bir ay devam eder. Bir ay geçtikten sonra Ümmü Cafer
bekar
köre adam gönderip:

- "Bizim ihsanımız onu zenginleştirmedi mi?" diye haber ister. Kör
şöyle
cevap verir:

- "Ona ne verdin? diye sorun. Gelip Ümmü Cafer'e sorarlar:

- "Üç yüz dinar verdim" diye cevap verir. Kör:

- "Hayır, Allah'a yemin ederim ki, bana o her gün iki pide ile bir
tavuk
gönderirdi. Ben onları arkadaşıma iki dirheme satardım" der. Ümmü
Cafer:

- "Adam doğru söylüyor. Çünkü öteki Allah'tan istedi. Allah da onu
ummadığı
yerden zengin etti. Bu ise rızkı bizim fazlımızdan istedi. Allahü
Teala
insanların fakir ve zengin olmasının Allah'tan olduğunu bilmeleri için
bunu
rızıktan mahrum etti. Allahü Teala'nın takdir buyurduğu her şey
mutlaka
olur."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder