11 Nisan 2010 Pazar

Göz Hareketiyle Yaratıcılığını Artır !



Yaratıcı düşünmeye bir formül bulmak çok zor fakat bilim insanları bu
konuda kanıta dayalı birkaç ipucu elde etti. Şimdiye kadar kalıplar dışında
düşünme yeteneği söz konusu olduğunda en çok sağ beyin üzerinde durulurken
kanıtlar sağ ve sol yarımkürelerin işbirliği içinde çalışmasının en iyi
sonucu doğurabileceğini gösteriyor.Bilim insanları sol yarımkürenin
sabit kurallarının sağ yarımkürenin beyin fırtınası üzerinde mantıksal
bir kontrol yürüttüğünü söylüyor. Böylece hem üstün yaratıcılık ürünü
hem de pratik fikirler oluşuyor.

Brain and Cognition dergisinde yayımlanan yeni araştırma beynin sağ
ve sol yarımkürelerinin arasındaki etkileşimi artırmanın insanların
orijinal fikirlerinin sayısını ve kalitesini artırabileceği yönünde
bulgular ortaya koydu. Altmış iki katılımcı günlük hayattaki kalem, ataç, ayakkabı
gibi yaygın nesneleri mümkün olduğunca farklı şekillerde kullanmalarını gerektiren
bir yaratıcılık denemesine katıldılar.Bu ilk denemenin ardından
araştırmacılar katılımcılardan yatay olarak ilerleyen bir hedefi 30 saniye
boyunca gözleriyle takip etmelerini istedi. Bu alıştırmanın beynin yarımküreleri
arasındaki iletişimi artırdığı düşünülüyor.Sonra katılımcılar yaratıcılık
denemesini tekrarladılar. Sonuçlar şaşırtıcıydı. Bu katılımcılar, bir
hedefi izlemek yerine sadece karşıya bakan kontrol grubuna göre günlük
nesneler için önemli ölçüde daha özgün kullanımlar buldular.
Belki de kompozisyon ödevimiz için ya da akşam yemeğinde ne
pişireceğimize karar vermek için beyin fırtınası yaparken, bilimsel anlamda
beynimizin yarımküreleri arasındaki etkileşimi, dolayısıyla da aklımızdaki
seçenek sayısını artıran bu çift göz alıştırmasını yapmayı deneyebiliriz.

egemenCe
- Bilim & Teknik

Son İstasyon

http://img.sinemalar.com/images/haber_buyuk/Son-Istasyon-09-Nisanda-Vizyonda-1270536565.jpg
Tam bir türk filmi...


Oğulcan Kırca’nın yönettiği ve Levent Kırca, Başak Daşman, Korel Cezayirli ile Suna Selen’in oynadığı Son İstasyon, 9 Nisan 2010’da Pinema Film dağıtımıyla Kırca Yapım tarafından vizyona çıkarıldı ve şuan gösterimde.

Ruhi taşrada küçük bir istasyonda emekliliğine gün sayan bir memurdur. Emekli ikramiyesiyle çatısı akmayan bir ev alıp hayatının son demlerini huzurlu bir şekilde geçirmek ise en büyük hayalidir. Fakat kızı Esra ve küçük oğlu Önder’in daha iyi yaşamak gibi anlaşılır ve masum bir dilekleri vardır. Onların bu masum hayalleri bütün aileyi bir anda İstanbul’a sürükler. Ruhi’nin eşi ve annesiyle birlikte İstanbul’a gelmesiyle artık gelişen olaylar artık kimsenin kontrolünde değildir.

Kendi halinde hayata tutunmaya çalışan bir ailenin dramı gözler önüne seriliyor. Hemşehrimin bu filmde payı büyük.

Levent Kırca Forever...

Annemin Cesareti


Yazan: Ceorge Tabori

Çeviren: Nesrin Kazankaya

Yöneten: Nesrin Kazankaya

Dekor Tasarım: Şirin Dağtekin Yenen

Giysi Tasarım: Şirin Dağtekin Yenen

Işık Tasarım: İ.Önder Arık

Dans Düzeni: Erdinç Anaz, Çiğdem Agas

Dramaturg: Şafak Eruyar

Yönetmen Yardımcısı: Zeynep Özden


Sahne Amiri: Savaş Aykılıç
Kondüvit: Gülcan Kaytancı

Işık Kumanda: Kemal Edis


Rol Dağılımı:

Serpil Tamur, Ozan Ayhan, Can Yılmaz,
Seval Gökçe, Utku Güneş, Güneş Çağlar, Eda Yapanar,
Oğuz Turgutgenç, Su Güneş Mıhladız, Erdem Gündüz,
Çiçek Haklı, Eylem Gülter Yazıcı, Melis Birkan,
Evrim Artut, Utku Güneş

Konu:

Kız kardeşini ziyaret için evinden çıkan yaşlı bir
kadının Yahudi olduğu için trenle toplama kampına gönderilmesi
sürecini son derece duygusal ve esprili bir dille anlatan bir oyun.
Yazarın annesinin başından geçen gerçek,etkileyici ve sımsıcak bir öykü.
Oyun, dans ve dram sanatının iç içe geçtiği bir yorumla sahnelenmektedir.

7 Nisan 2010 Çarşamba

Dr. Caligari’nin Muayenehanesi


İSTANBUL - Fantastik ve ürkütücü atmosferi ile korku sinemasının klasikleri arasında yer alan “Dr. Caligari’nin Muayenehanesi”, 10 Nisan 2010, Cumartesi günü Akbank Sanat’ta sinema tutkunlarıyla buluşuyor.

Alman sinemasının dışavurumcu akımın en önemli temsilcileri arasında yer alan yönetmen Robert Wiene tarafından 1919 yılında çekilen film, bir Alman kasabasında işlenen esrarengiz seri cinayetleri ve gelişen olayları konu alıyor. Sinema sanatında “Caligarism” teriminin doğmasına neden olan kurgu ve kamera kullanımıyla büyük ses getiren film, sessiz sinema döneminin baş yapıtları arasında yer alıyor.

Akbank Sanat Kafesi’nde ücretsiz olarak gerçekleştirilecek gösterime, piyanist Alper Maral da doğaçlamaları ile eşlik edecek.


Dr. Caligari’nin Muayenehanesi
Das Cabinet des Dr. Caligari

Piyano: Alper Maral

Tarih: 10 Nisan 2010, Cumartesi
Saat: 20.00
Yer: Akbank Sanat
Etkinlik Ücretsizdir.

Ayrıntılı bilgi için:
www.akbanksanat.com

Alper Maral
Profesyonel kariyerine caz piyanisti olarak başlayan Alper Maral, çeşitli orkestralarda bas trombon ve barok enstrümanlar çaldı. İstanbul Alman Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdikten sonra çeşitli üniversitelerde dersler verdi. Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Duysal Tasarım Programı bünyesinde kompozisyon ve müzikoloji alanında tamamladığı master ve doktora dersleri ardından “Yeni Dünya Düzeni Ekseninde Müzik Politikaları” konusuyla doktora adayı oldu. Uluslararası organizasyonlar için senfonikten elektroniğe birçok farklı türde kompozisyonlar hazırladı. Besteci ve icracı olarak yurtiçi ve yurtdışı festivallere katılarak ödüller aldı.

Yüzlerce yapıt verdiği tiyatro müziği çalışmaları dışında, birçok film, çizgi film, televizyon ve bale müziği de bulunan Maral, halen Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Modülü ve İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi Bölümlerinde, kompozisyon, müzikoloji ve ses teknolojisi ağırlıklı dersler vermekte, çok sayıda seminer ve yayınla müziğin kuramsal alanlarında da faaliyet göstermektedir.