21 Ağustos 2011 Pazar

In a Better World Uzerine...




Oncelikle sunu hatirlatalim ki bahsettigimiz film Oscar 2011 En iyi yabanci film kategorisini kazanmis yapimdir. Nitekim bu kategoride kaliteli filmler mevcutsa da Susanne Bier'in bu eseri kesinlikle bu odulu haketti. Bu filmde Susanne Bier'in kendine has uslubunu, farkliligini gormemek elde degil. Edebiyat dunyasinin Cengiz Aytmatov'u, sinema dunyasinin Susanne'sidir. Filmde mavi, sari, yesil yoktu: gok mavisi, basak sarisi, gol yesili vardi. Ten rengi vardi. Insan-doga vardi, yer-gok vardi, su-toprak vardi ve en onemlisi insan-insan vardi. Cekim teknigi kontrast renkleri insana muthis bir canlilikla sunan ve goruntuyu on plana tasiyan bir teknik. Zaten insandaki saf duyguyu izleyiciye ancak bu sekilde aktarabilirdi. Birsey gordugumuzde o seyi degil o seyle ilgili dusunuruz. Onunla ilgili planlarimiz aklimiza gelir aslinda. Bier de bize safligi gostermis, insan duygu ve dusuncesindeki temizligi ve netligi anlatmis. Basitken karmasikligi, isler karmasikken de basitligi gostermis.

Senaryo, Anders Thomas Jensen'e ait ve fazla soze gerek yok, cunku konu, insanlik... Degisen dunya duzeninde civisi cikmisligi, insanligin yavas yavas yaklastigi sonu ve bazi insanlarin ne yaparsak yapalim iyilesmeyecegi anlatilmis. Insanlar arasindaki gerek mental gerekse duygusal anlamdaki ucurum farklar goz onune serilmis.

Islenilen duygular; intikam, odesme hirsi, iyi niyet, ard niyet, sevgi, vahsilik, kaybetmeye tahammulsuzluk, hakkaniyet, sadakat, ozguven, aci, kibir ... Kisaca insanin ic dunyasi ve bunun disa vurumu.

UL : Izleyin... Hatta soyle bir tavsiyem de olabilir pesinden veya oncesinde Amin Maalouf'un son kitabini (2009) da okuyun.

Iyi seyirler...